Kilo Vermek İçin Spor Seçiminde Nelere Dikkat Etmeliyiz ?
Kilo Vermek İçin Spor Seçiminde Nelere Dikkat Etmeliyiz ?
Kilo kontrolü için hareket şarttır. Gün içinde yürümek, asansör yerine merdiven inip çıkmak önemlidir.
Otomobil ve asansör gibi modern çağın gereksinimleri ile beraber hareket etme alışkanlıklarında da büyük zafiyetler söz konusudur ne yazık ki.
Aşırı kilo alımı ve göbek tipi yağlanma yanlış beslenme ile alakalı olduğu gibi hareketsizlik de bunlar için önemli bir faktördür.
Peki tüm bunları tersine çevirmek için gittiğimiz spor salonlarında kilo vermek için koşu, tempolu yürüyüş ve bisiklet arasında kararsız kalırsak ne yapmamız gerekmektedir...
Bu seçim oldukça önemli bir husustur.
Bisiklet alternatifini tercih edecek arkadaşlar için dikey ve yatay bisiklet olmak üzere iki seçenek bulunmaktadır.
Bisiklet zaten başlı başına diz eklemine yük bindirdiği gibi dikey bisiklet ile bu baskı daha da artmaktadır.
Bisiklet ilerleyen yaşlarda osteoartrit (kireçlenme) riskini arttırabilmektedir. Diz açısından olduğu gibi bel ile ilgili sorunlar da dikey bisikletler ile daha fazla görülmektedir.
Mutlaka kondisyon bisikleti kullanmak isteyen arkadaşlar için yatay bisikletler daha ergonomiktir.
Bisiklet yerine koşuyu tercih eden arkadaşlara da bazı uyarılar mevcuttur. Birinci olarak koşmak vücuttaki oksijen radikallerini arttırmaktadır ve bu da kişiyi yıpratmakta ve kişinin erken yaşlanmasına neden olabilmektedir.
İnsan koşarak kendini sağlıklı görebilir fakat bedeni hızlı çökebilir ve oluşan oksijen radikallerini yok edecek kadar antioksidan içeren besin maddeleri tüketmiyorsa, oluşan oksidatif stres vücuda zarar verir.
İkinci olarak koşu sırasında aşil tendon kopması gibi mekanik sorunlarla da sık karşılaşabilmekteyiz. Böyle bir durum uzun süre spordan ayrı kalmaya yol açabilmektedir.
Üçüncü olarak da çok tempolu koşan arkadaşlarımızın akut enerji harcaması fazla olduğu için, vücut yağ yakmak için yeterli enerji bulamaz.
Bu nedenden dolayı da yağ yakmayı bırakın, kaslardaki proteinden enerji harcanacağı için kaslarda küçülme bile görülebilir.
Bisiklete binmek ve koşmak ile ilgili olumsuzlukları ortaya koyduktan sonra bunların yerine alternatif olarak ne koyabileceğimizi konuşalım.
Geriye kalan sık tempolu yürüyüş olarak ortaya çıkar.
Tempolu yürüyüşün faydaları kişiden kişiye değişse de koşu bandında 6 km/saat ve 7 km/saat arası yürüyüş modelleri yağ yakmada en zararsız ve en etkili yöntem olarak kendini göstermektedir.
Hem vücudu yıpratmayacak kadar dengeli, hem de kas-iskelet sistemi sakatlanma riskini minimum düzeyde tutacak kadar güvenli bir yöntemdir.
Tempolu yürüyüşün normal yürüyüşten farkı ter atılmasını ve kalp hızındaki artışı sağlayacak düzeyde efor gerektirmesidir fakat aşırı ve yıpratıcı bir efor harcanması ihtiyacı yoktur.
Vücudu dengeli bir biçimde yormuş oluruz, şunu unutmamak gerekir ki hayatın içinde nasıl aşırılıklar bireye zarar veriyorsa fitness için de aynı kural geçerlidir.
Bununla birlikte 'tempolu yürüme süresi en az 20 dakika olsun ki yağ yakılabilsin' tarzı söylemler mevcuttur lakin bunun bilimsel bir kanıtı yoktur.
'Glikojen depolarının 20 dakikada boşalması ve bunun ardından da yağ hücrelerinin yakılacak olması’ hipotezi tam olarak doğru değildir.
Zira glikojen depoları kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmektedir.
Vücuttaki yağ oranını düşürmek isteyenler için benim tavsiyem ortalama 40 dakika süren ve 6 km/saat- 7 km/saat arası gidip gelen tempolu yürüyüştür ve bu egzersiz vücuttaki yağ yakımında en ideal ve zararsız yöntemdir.
Bol sağlıklı ve fittnesslı günler dileğim ile..
YAZAR: GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI
UZM.DR. EMRE ÖZKAN
Yorum Yapın